28 Eylül 2014 Pazar

Puslu Kıtalar Atlası

"Çünkü her baba oğluna bir şeyler öğretmek,ona doğru ve gerçek olanı göstermek ister.Oysa benim sana düşlerimden başka verebilecek bir şeyim yoktu"

"Sen gerçekten benim babam mısın? Peki annem kim?Sen kimsin?Bu evin geçimi nasıl sağlanıyor?Pazara giderken bana verdiğin akçeleri nereden buluyorsun ?Günlerdir yemeden içmeden nasıl yaşıyorsun ?Kimsin sen ? "

Konstantiniyede geçen masalsı olaylar, düş ve gerçeğin birbirine karıştığı, okurken insanın içinde garip bir huzurun vuku bulmasına sebebiyet veren farklı bir anlatım...
Bünyamin'in , babasının kendisi için düşlediği hayatı farkında olmadan yaşaması üzerine kurgulanmış bir masal.
Masal diyorum çünkü hakikaten o tadı aldım.
Uzun İhsan Efendi 'nin "düşlüyorum, o halde varım" "düşlerimle her şeyi yapabilirim" teorisiyle kaleme aldığı atlası oğlu Bünyamin'e emanet etmesi ve kaleme alınan tüm enteresan olayların, mütevazi ve silik bir kişilik olan Bünyamin'in başına bir bir gelmesi ve onu kahramanlaştırması...

Gerçeklere artık inanasınızın kalmadığı bir dönemde iseniz, güzel bir akıl kaçamağı yaratıyor Puslu Kıtalar Atlası.
Masalın biz büyükler için bile dayanılmaz bir haz bıraktığı gerçeğini ve o hazzı uzun zamandır almamış olmanın eksikliğini hissettirdi bana.
Okunası bence :) hele ki hayatınızda bazı şeyler sadece hayalden ibaretse :)

15 Eylül 2014 Pazartesi

Aldatmak

Kitabın konusunun,neyi anlattığın önemini bertaraf ederek sırf Paulo Coelho yazdığı için gözüm kapalı alıp okuduğum bu roman  bende çok hayal kırıklığı yarattı.
Hatta bi ara okurken çevirmen mi acaba kötü diye düşünüp Paulo Coelho'ya toz kondurmamaya çalışsam da malesef eski kitaplarının hazzını alamadığım için yazara kızdım bile :)
Linda hayatta bir insanın sahip olmak isteyeceği tüm şeylere sahip olmasına rağmen içinde bulunduğu tarifsiz mutsuzluğun sebebinin peşinden sürükleniyor.İlaç kullanıp hissizleşmek yerine bunun üzerine gitmeye çalışıyor,yaşadığını hissetmek istiyor.
Bu girdabın içinde bocalarken öğrenciyken sırıksıklam aşık olduğu Jacob ile yolları kesişiyor.O andan itibaren eksik olan şeyin ne olduğunu bulduğunu sansa da olaylar örgüsü yanılmış olduğunu bir tokat gibi Linda'nın yüzüne vuruyor.
Aslında tek istediği sevgisini paylaşmak,sevgisiyle bir insanı mutlu edebilmek olsa da imkansızın farkına varması ile yıkılan kalbi ,yaşadığı kaybolmuşluk ; içindeki sevgiyi bile köreltiyor...
Konusu,kurgusu,anlatımı bana çok yavan geldi,benim gibi Coelho hayranı iseniz okumamış olmamak adına okunabilir.
Ama beklentiniz yüksekse üzülerek söylüyorum malesef beklentiyi karşılamıyor :(

7 Eylül 2014 Pazar

Deliduman

Tam bir Deliduman Çağlar Iyice.17 yaşında olmasına rağmen hayatın getirdikleri ve götürdükleri sebebiyle olması gereken yaşın çok üzerinde olgun. Çok sevdiği kız kardeşini , depresyondaki annesini, işe yaramaz dayısını,görmek istemediği babasını ve en yakını Cengiz'i anlatıyor bize kendi dilinden.Kıyıdere ilçesinden İstanbul'a,Gezi Parkı'na uzanan,isyanın başrolde olduğu bu roman bana gereğinden fazla uzun geldi.Aslında güzel bir hikaye, ancak tekrara çok sık düşmesi,çok çok fazla detaya girmesi beni yordu açıkcası. Çok büyük bir hevesle okumaya başlamış olmama rağmen "bu kadar küfüre gerek var mıydı? " diye çok geçirdim içimden. Velhasıl kelam sadece bitirmek amacıyla okudum denilebilir :( Her ne olursa olsun emeğe saygım sonsuz.içinden kendi dünyanıza ait birşeyler bulabilir olma ihtimali doğrultusunda yine de bu kadar popülariteye sahip bu kitabı okuyun diyorum 😉