"Sen gerçekten benim babam mısın? Peki annem kim?Sen kimsin?Bu evin geçimi nasıl sağlanıyor?Pazara giderken bana verdiğin akçeleri nereden buluyorsun ?Günlerdir yemeden içmeden nasıl yaşıyorsun ?Kimsin sen ? "
Konstantiniyede geçen masalsı olaylar, düş ve gerçeğin birbirine karıştığı, okurken insanın içinde garip bir huzurun vuku bulmasına sebebiyet veren farklı bir anlatım...
Bünyamin'in , babasının kendisi için düşlediği hayatı farkında olmadan yaşaması üzerine kurgulanmış bir masal.
Masal diyorum çünkü hakikaten o tadı aldım.
Uzun İhsan Efendi 'nin "düşlüyorum, o halde varım" "düşlerimle her şeyi yapabilirim" teorisiyle kaleme aldığı atlası oğlu Bünyamin'e emanet etmesi ve kaleme alınan tüm enteresan olayların, mütevazi ve silik bir kişilik olan Bünyamin'in başına bir bir gelmesi ve onu kahramanlaştırması...
Gerçeklere artık inanasınızın kalmadığı bir dönemde iseniz, güzel bir akıl kaçamağı yaratıyor Puslu Kıtalar Atlası.
Masalın biz büyükler için bile dayanılmaz bir haz bıraktığı gerçeğini ve o hazzı uzun zamandır almamış olmanın eksikliğini hissettirdi bana.
Okunası bence :) hele ki hayatınızda bazı şeyler sadece hayalden ibaretse :)


