Hatta bi ara okurken çevirmen mi acaba kötü diye düşünüp Paulo Coelho'ya toz kondurmamaya çalışsam da malesef eski kitaplarının hazzını alamadığım için yazara kızdım bile :)
Linda hayatta bir insanın sahip olmak isteyeceği tüm şeylere sahip olmasına rağmen içinde bulunduğu tarifsiz mutsuzluğun sebebinin peşinden sürükleniyor.İlaç kullanıp hissizleşmek yerine bunun üzerine gitmeye çalışıyor,yaşadığını hissetmek istiyor.
Bu girdabın içinde bocalarken öğrenciyken sırıksıklam aşık olduğu Jacob ile yolları kesişiyor.O andan itibaren eksik olan şeyin ne olduğunu bulduğunu sansa da olaylar örgüsü yanılmış olduğunu bir tokat gibi Linda'nın yüzüne vuruyor.
Aslında tek istediği sevgisini paylaşmak,sevgisiyle bir insanı mutlu edebilmek olsa da imkansızın farkına varması ile yıkılan kalbi ,yaşadığı kaybolmuşluk ; içindeki sevgiyi bile köreltiyor...
Konusu,kurgusu,anlatımı bana çok yavan geldi,benim gibi Coelho hayranı iseniz okumamış olmamak adına okunabilir.
Ama beklentiniz yüksekse üzülerek söylüyorum malesef beklentiyi karşılamıyor :(

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder