28 Haziran 2015 Pazar

Trendeki Kız

"Hergün önünden geçtiğimiz evlerde aslında neler oluyor"
Ilginç bir kurgu...
Rachel; hayattan hiç bir beklentisi kalmamış , Kocası tarafından terkedilmiş,işinden atılmış ve kendini alkolün ellerine bırakmış sorunlu , takıntılı bir karakter.Hergün işe gider gibi aynı saatte trene binmekte ve gördüğü evlerdeki hayatlar hakkında tahminler yapmaktadır.Bir zamanlarki mutluluğuyla onları kıyaslamakta ,kendini o mutlu ortamlarda hayal etmektedir.
Bu oyun hiçbir umudu kalmayan hayatında onun en keyif aldığı şey haline gelmiştir.
Seyrettiği evlerden biri vardır ki ,Rachel hergün o evde yaşayan karı kocanın birbirine olan sevgisine , mutluluklarına şahit olmaktan apayrı bir keyif almaktadır.Kendini koymaktadır o evdeki mutlu kahramanın yerine...
Fakat bir gün yine bu tren yolculuklarından birinde ,öyle bir detay farketmiştir ki kafasında planladığı mutlu aile kurgusu bir anda altüst olmuştur.Farkında olmadan öyle büyük bir sırra şahit olmuştur ki...
Ve ertesi gün kadının kaybolduğu haberini  duymasıyla sadece kendinin bildiği Sırrı üzgün eşe ve polislere söylemesi gerektiği düşüncesi ile daha önce sadece seyrettiği hayata dahil olmak zorunda kalmıştır.
Ancak çok önemli birşey vardır,Alkolik olmasından dolayı kimse onun şahitliğini dikkate almamaktadır.
İşte böyle bir hikayenin içinde sürüklenip gidiyorsunuz ,ne olacak ? merağınız kitabın sonuna kadar aynı canlılıkla devam ediyor.
Kitabın kahramanları olan Rachel,Megan ve Anna 'nın dilinden anlatılan bölümler ilk başta bir kopukluk hissi verse de sonrasında kitabı daha okunası kıldıran bir anlatım tarzına dönüşüyor.
Tam herşeyi çözdüm derken , hiç de çözememiş olduğunuzu kitabın sonunda idrak ediyorsunuz ki işte burda "hadi be" sözcükleri hasıl oluyor :))
Macera,gerilim tarzı kitapları seviyorsanız dimağınıza aktarılması gereken bir kitap olduğu aşikâr.
Heyecanı çok zirve yapmasa da yine de çıtayı çok düşürmedi bende , kesinlikle okuyundan ziyade ,elinize geçerse okumadan geçmeyin der sözümü bitiririm  :)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder