2 Ağustos 2014 Cumartesi

Veda

Duraksadı...yıllardır istersem bırakabilirim dediği ama hiç elinden düşüremediği sigarasından derin bir nefes daha aldı...
Dumanı içine çektikçe daha mı hafifliyordu sanki yarası? Öyle hissediyor olmalı ki peşpeşe üçüncüyü içiyordu .belki de nikotinin kendisini uyuşturmasını istiyordu? 

Uyuşmuş
Unutmuş
Yaşamamış
Görmemiş
Duymamış
Yazmamış
Konuşmamış olmak istiyordu...
Yok olmaktı bunun adı!!!
Tek istediği buydu...

O anda bir balığın hafızasına sahip olmayı ne kadar da isterdi oysa.
Tıp bunu başarabilir mi acaba diye düşündü alaycı bir ifade ile.
Başaracaksa da bunu göremeyeceğim diye iç geçirdi.

Aslında öyle güzel bir geceydi ki ; pekala bunun keyfini çıkarabilecek kapasitede biriydi.Ne olmuştu? Beynini bu kadar ele geçiren "yok olma" fikrine ne itmişti onu? Biliyordu ama kendine bile itiraf edemiyordu.Beyninde dolaşan kemirgenin her ısırışı kalbini sızlatıyordu ve bu acı bitmediği sürece de fikrini değiştirmeye niyeti yoktu.Yaklaşık 3 ay olmuştu beynine iblisin girişi ,bu kadar zamandır ikamet ediyorsa kalıcıdır artık dedi ve bir sigara daha yaktı dalgalara karşı...Son'du...Yavaş yavaş çekti içine...Son'a yaraşacak şekilde...Gözlerini kapattı ve o tanıdığı koku'nun son kez burnuna gelmesini arzulayarak derin bir kokladı havayı.Öyle ya herşey unutulabilirdi,ama kokular asla...
Biri galip gelmeli dedi bu çıkmazda.Ya emanet edecekti bedeni ile ruhunu o iblise ya da o beden buna izin vermeyecekti.Çok düşünmüştü bu güne kadar, artık "nasıl yapmalı" düşüncesi kendini "kesin yapmalı " ya bırakınca da önünde hiç bir engel kalmamıştı...
Ayağa kalktı, önünde uzanan uçsuz siyah deniz onu çağırıyordu...Huzurluydu,bitiyordu herşey...Kollarını açıp bıraktı kendini kayalardan aşağıya...
(.....)
Neden sonra açtı gözlerini...suyun üzerinde belli belirsiz gördüğü cansız yüzen bedeni içine kocaman bir huzur yüklemişti.Bu kadardı işte ,başarmıştı.
Son nefesi çekip sigarasını söndürdü ve denize fırlattı...
Vazgeçemem dediklerinden sıyrılmanın verdiği mutlulukla adımlarını attı yeni hayatına...
Her ne olursa olsun bu kocaman hayat kucağını açacaktı tekrar ona.
Döndü ve bu güne kadar dilinin varamadığı o kelimeleri söyleyebildi dudakları.
-hoşçakal inanmışlığım,inandırılmışlığım!!!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder